Kapadokya Bölgesi Orta Anadolu’da Güneyde Toroslar, Batıda Tuz Gölü, Kuzeyde Karadeniz ve Doğuda Malatya ile çevrili geniş bir alanı kapsamaktadır. Tarihi ve coğrafi olarak Kapadokya (Güzel Atlar Ülkesi) olarak bilinen bölge bugün Türkiye’nin en önemli turistik açık hava müzesi halindedir. Geçmişte insanoğluna ait yaşam izlerini günümüze taşıyan eski yerleşim alanları pek çok çözülmemiş gizeme de ev sahipliği yapıyor. Kapadokya Kayseri, Nevşehir, Kırşehir, Niğde ve Aksaray’ı da içine alan coğrafi bir ayrıcalığa sahip. Bölgenin bu nedenli panaromik görünümü jeolojik devirlerdeki aktif volkanlar sayesinde oluşmuş. Erciyes ve Hasandağı başta olmak üzere Göllüdağ jeolojik dönemde oldukça aktif volkanlardı. Üst miyosen oluşumu 10 Milyon yıl önce oluşmaya başladı ve bölgenin şekillenmesi günümüze kadar devam etti. Platoya yayılan başta tüf tabakası 100 ila 150 metrelik bir tabaka oluşturdu. Yağışlarla ve rüzgar etkisi ile bugünkü muhteşem görüntüsü her noktasında farklı biçimde oluşarak günümüzdeki halini aldı.
Kapadokya Peri bacaları ile ünlenmiş bir bölge olsa da her geçen gün yenisi ile karşılaştığımız yer altı kentleri bölgeye ziyaret akınlarını arttırmaya devam ediyor.
PERİ BACALARI
Vadi yamaçlarından aşağı inen yağışlar altta yer alan ve kolay aşınan malzemenin oyulmasına neden olmuş ve zaman içerisinde şapkalı peri bacalarını oluşturmuştur. Üst tabakanın daha sert oluşu ile oluşan bu yapı dünyada pek çok yerde mümkün olsa da Kapadokya’daki kadar büyük alanda ve çok sayıda hiç bir yerde yoktur. Erezyon ile oluşan Peri Bacalarının tipleri Şapkalı, konili, mantarlı ve sivri kayalar olarak adlandırılmıştır. Peribacası en yoğun alan Avanos, Göreme, Uç Hisar, Orta Hisar ve Ürgüp’tür. Ancak Niğde’den Kayseri’ye pek çok farklı yerde Peri Bacalarını görmek mümkündür.
ÜRGÜP
Nevşehir’in 20 km doğusunda olan Ürgüp Kapadokya’nın kalbi konumundadır. Bizans döneminde Assiana, Selçuklu döneminde Başhisar, Osmanlı döneminde ise Burgut olarak bilinir. Cumhuriyet ile birlikte bugünkü adına kavuşmuştur. Antik dönemde Tomissos olan yerleşim Avla dağı eteğinde yer alır. Bölgede sonraki dönemlere ait Kaya mezarlarına rastlanmıştır.
AKTEPE DEVRENT
Kapadokya bölgesini gezmeye karar verdiyseniz iyi bir rota ile pek çok önemli yeri görmeniz mümkün. Ürgüp’te konaklama ile başladığımız bu gezimizde 1. Gezi Noktamız Aktepe Devrent. Özellikle Deve görünümlü Peri bacası ile ünlenen Aktepe’de çok vakit ayırmasanız bile uğramanız güzel görseller yakalamanız mümkün. Ürgüp Devrent arası yaklaşık 4 km. Bir sonraki durağımız olan Zelve’ye ise 3km mesafede yer alıyor.
ZELVE VADİSİ
2. Gezi Noktamız Zelve Vadisi. Aktepe’nin diğer yamacı ile başlayan ve pembe dokusu ile Milli Park’ın farklı bir köşesi Zelve. Müze Kartı ile giriş yapabileceğiniz Zelve için 3-4 saat kadar zaman ayırmak gerekli. Döneminde oldukça kalabalık nüfusa ev sahipliği yapan bölgede çok sayıda kilise yer alıyor. Peribacaları ve tünelleri ile oldukça eski dönemlerden bu yana insan yaşamına ev sahipliği yapmış olan Zelve çok yoğun ve sivri uçlu Peri Bacalarına sahip.
PAŞABAĞ
3. Gezi Noktamız Paşabağ ise Zelve Açık Hava müzesinden 1 km batıda yer alıyor. Zelve’ye çok yakın olmasına rağmen Peribacaları oldukça farklı Paşabağ’da Çok gövdeli çok başlı olan görünümleri tüm Vadi boyunca benzer biçimde. Rahipler vadisi olarak bilinen alanda meşhur Aziz Simeon’un ev olarak kullandığı peribacası da burada yer alıyor.
AVANOS
ÖZKONAK YER ALTI KENTİ
ÇAVUŞİN
GÖREME AÇIK HAVA MÜZESİ
KIZILÇUKUR SEYİR TEPESİ ve KIZILVADİ (ROSE VALLEY)
ÜÇ GÜZELLER (ÜRGÜP)
UÇHİSAR
ORTAHİSAR
KAYMAKLI YERALTI KENTİ
Kapadokya Harita