APOLLON TAPINAĞI DİDYMA
Didim Apollon Tapınağı, Güney Ege gezimizin en önemli etaplarından biri. Apollon Tapınağı gezisi öncesinde Anadolu Mitolojisi hakkında biraz hatırlatma yapmak iyi olacak.
KUTSAL YOL
Zengin bir dönemde Miletos’tan Apollon Tapınağı girişine uzanan her iki tarafında heykeller yer alan görkemli bir yol vardı. Kimilerine göre bu yol Anadolu’nun en eski kavimlerinden olan Luwiler tarafından kullanılmaya başlamış sonra diğer uygarlıklar yolu güzelleştirmişti. Bir kuyu ve ağaç bulunan bilicilik (kehanet) alanı, yüzyıllar içinde devasa bir tapınağa dönüşmüştü. Pers saldırıları ve iki yüzyıllık hakimiyetlerinden sonra Hellenistik dönemde, tapınak devasa planla (bugünkü hali ile) yeniden inşa edilmişti. Didim Apollon Tapınağı kutsal yolun başlangıcı olarak da kabul edilebilir.




APOLLON TAPINAK MÜZESİ
Apollon Tapınağı aslında Didim’e özel değildir. Ağırlıklı batı Anadolu olmak üzere Apollon ve Artemis tapınakları mevcuttur. Ancak Apollon’u tüm Anadolu topraklarında görebilirsiniz. Troas bölgesinde Apollon Smintheus, Uluabat (Apolyont) çevresinde Apollon Rydnacum iken Nemrut’un tepesinde Apollon Mithras olarak karşımıza çıkar. Bu topraklarda geçmiş inanışlar arasında en uzun ömrü olan ve öne çıkan her zaman Apollon’dur. Yüzlerce tapınak arasından Didim’de yer alan Apollon Tapınağı diğerlerinden daha görkemlidir ve aynı zamanda yapı taşları daha az kayıplıdır. Anadolu’da gezdiğimiz bir çok antik kentte benzerini az gördüğümüz devasa sütun kesitlerini burada tüm antik alanda dağılmış bir biçimde görüyoruz. Efsane M.Ö. 1000. yıldan önce başlıyor burada.
Apollon çoban Brankhos’la tanışır ve dürüstlüğünden etkilenir. Ona hediye olarak bilicilik ve kehanet özellikleri verir. Suya bakarak kehanette bulunan Brankhos bugünkü müzenin olduğu yerde ilk tapınağı kurar. Brankhos tan sonra gelen ardılları da burada bilicilik yapmaya devam eder. Bilicilik yada kehanet her ne dersek diyelim sonraki 1000 yılda buranın önemli bir merkez olmasını sağlamış. Anadolu’da ve özellikle Ege’de bilicilik ve kahinlik buraya ilk yerleşimlerin olduğu M.Ö. 10 bin yıl öncesinde çeşitli izler taşıyor.
Apollon Tapınağı
Önce Bahçeye iniyoruz ve Medusa’nın meşhur heykeli bizi karşılıyor girişte. Avlunun solunda karşımıza çıkan kuyu bahsi geçen bilicilik kuyusu. Didim Apollon Tapınağı bugün iyi bir revizyon görmüş olsa, devasa bir yapı ortaya çıkacak aslında. Apollon Tapınağı, döneminde oldukça görkemli yapılmış.
Kuyudan Hemen sonra iç içe dairelerin olduğu ilginç bir alan karşıma çıkıyor. Sanırım kuyudan kehanetlere baktıktan sonra kahin burada oturup dinlenip gördüklerini dillendirdiği yer olsa gerek. Hemen arkamıza döndüğümüzde ise tapınak girişi karşımızda duruyor. Sütunların alt bilezikleri incelendiğinde desenleri göz kamaştırıcı güzellikte olduğunu görebilirsiniz. Bazıları kırılıp dökülmüş olsa da bir çok çerçevede betimlemeler mevcut. Bafa gölünden( o dönemde Bafa Denizi) getirilen mermer kaideler akıllara durgunluk verecek büyüklükte. İlginç olan ise bu büyük mermerleri bugün bile tek bir vinçle kaldıramıyor oldukları halde, o dönemde nasıl taşıdıkları konusunu da düşündürüyor. Tapınağın restore edilmesi halinde Türkiye’nin en büyük antik hazinelerinden biri ayağa kalkacağı bir gerçek.
DİDİM veya DİDYMAION, Miletos kentinin Kutsal Alanı Kutsal yolun sonundadır ve Didim Apollon Tapınağı olarak bilinen bu yer Apollon’un ikiz kardeş olmasından dolayı Didymaion olarak da bilinmekteydi. Kutsal yolun kenarında yer alan heykellerin neredeyse tamamının British Museum’da olduğunu üzülerek söylemek zorundayım.
MEDUSA
Gorgon kardeşler mitolojide Phorcys ve Ceto’nun korkunç kızları olarak bilinirler. Medusa, Euryale ve Steno adlı bu 3 kardeşten sadece Medusa ölümlüdür ve Medusa ve kardeşleri korkunç olmanın yanı sıra saçlarında yılanlar olması veya yılanlardan saçları olmaları ile ünlüdürler. Medusa Anadolu geçmiş tarihinde çok fazla kullanılmış ve tam olarak ne anlam ifade ettiğini anlamak biraz zor. Ancak kimileri için bir şifre kimileri için bir anahtarın karşılığı olan bir kilit. Üstelik ters Medusa başı kullanımı durumu daha da garip bir hale sokuyor. Apollon Tapınağı Didim yurt içinde ve dışında bu kadar ünlü olmasını biraz da Medusa’ya bağlı aslında.

Medusa’ya ne oldu?
Klasik Mitolojide Medusa: Mit lerin başladığı zamanlarda Medusa dünyalar güzeli bir kızmış, öyle ki mitolojik tanrıların bir çoğu ona aşık oluyormuş . Kendini Zeus’a adayan Medusa iki kız kardeşi ile beraber Athena’nın tapınağında yaşarlarmış. Ancak Athena Poseidon ile berabermiş ve Poseidon gözünü Medusa’dan alamıyormuş. Zeus’tan durumu öğrenen Athena Poseidon’u sorguya çekmiş. Poseidon inkar etmiş ancak giderek Medusa’ya daha fazla aşık olmuş. Birgün Medusa’ya sahip olmuş ve bunu sürekli olarak devam ettirince Athena durumu öğrenmiş. Aşkından sinirinden ve kıskançlığından Athea Medusa ve kardeşlerini cezalandırmış. Ona bakılmaz bir hale sokmanın yanı sıra bundan böyle kimseye etkili bakamasın diye, onun yüzüne bakanların taşa dönmesi için onu lanetlemiş.
Athena Medusa’ya bunları yapmakla kalmamış aynı zamanda onu Hyperborea’ya sürgün yollamıştır.
Not: (Hyperbora Bugün en kuzeydeki yer anlamına gelse de aslında kayıp kıta Atlantis’in deniz üzerinde bulunan 3 yada 4 ana karasından biri olduğu söylenmektedir. Kimilerine göre ise Arktika, Svalbard, Grönland olarak baktığımızda Presesyon öncesinde burada bir kara parçası daha olduğunu ve burasının Hyperborea olduğunu iddia eder.) Didim Apollon Tapınağı içerisinde geçmişe ışık tutan pek çok yazıt bulunsa da detaylı bir çalışma henüz yapılmamış.
Buraya sürgün giden Medusa’nın son olarak Athena tarafından gönderilen Perceus tarafından kesildiği söylenir. Perceus’un taşlaşmamak için Medusa’ya ayna kullanarak yaklaştığı belirtilir. Anlatımlara göre Perceus kafasını kestikten sonra düşmanlarını taşa çevirmek için uzun bir süre kullanmaya devam etmiştir.

Hikayenin devamı olsa da Medusa’nın düşmanlara veya kötülüklere karşı kullanımı o dönem dininde devam etmiş ve Anadolu’nun bir çok batı bölgesinde Medusa başına rastlamak mümkün. Ancak çok ender biçimde Medusa’nın ters biçimde kullanıldığını ve bunun özel bir kullanım olduğunu düşünmemek mümkün değil.
TERS MEDUSA & APOLLON TAPINAĞI
Ters kullanıma en belirgin örneklerden biri Yerebatan sarnıcındadır. Sarnıçta su seviyesi medusa başını aştığında nasıl bir görüntü oluşuyor bilmiyorum. Ancak Medusa ters olarak bir kaç yerde var. Ters yapılan yerlerde suyun doldurabileceği alanlar olması bir ipucu olabilir.
Mitlerin çoğunun Anadolu’da geçiyor olması eski dinler ve inanışlar konusunda yaşadığımız bu topraklarda çok fazla bilgi barındırması açısından oldukça önemli. Her geçen gün insanlığa ait yeni bir bilgi ve buluntu ile karşılaşmak ülkemizin yeni turizm zenginlikleri açısından oldukça değerli. Durum böyle olunca tüm ören yerleri ve geçmişleri giderek artan bir öneme sahip.
APOLLON KİMDİR?
Zeus bilindiği üzere bir çok beraberlik yaptığı için pek çok çocuğu vardır. Leto ile Zeus birlikteliği Hera ve Zeus’tan önce başlamıştır ancak Hera Leto’ya dünyayı dar etmekte pek gecikmez. Kolos ile Phoebe’nin kızları olan Leto Zeus’la evlilğinden hamile kaldığı çocuklarını Hera’nın lanetinden uzakta doğurmak için kaçmaya başlar. Aşkına sahip çıkan Zeus Beoras’a (Bora) Leto’yu korumasını söyler, Beoras onu alıp Poseidon’a götürür.
Bu kovalamaca sırasında Leto’yu korumaya çalışan Poseidon ( Denizler Tanrısı Olarak da bilinir) Üç Mızrağı denize batırarak Leto için bir yarım ada (Delos Adası bugün bile ıssız bir adadır) ortaya çıkarır. Bu ilk doğum yeri biraz yunan görüşü olduğu için gerçek dışıdır. Apollon ise Anadolu’ya aittir, Likya’lıdır, Letoon’da doğmuştur. Bu toprakların kendisine aittir özetle. Uzun süren sancılardan sonra Leto ilk bebeği Artemis’i doğurur. Artemis kardeşi Apollon’u doğurmak isteyen annesi Leto’ya yardım eder. Anadolu’nun bu güzel kızı .
Sonunda tüm bu zorluklar içinde Apollon doğar. Binlerce yıl boyunca Anadolu’nun en sevilen ve sayılan tanrısı Apollon dünyaya gelir. Altın bir lir çalan Apollon Güneş, Ateş müzik, sanat ve şiirin tanrısıdır. Kehanet yapan ve bilici olarak tanınır. Aynı zamanda kehanet yapıcılığını insanlara aktarabilir. Apollon asla yalan söylemez ışığın ve gerçeğin tanrısı olarak bilinir.
Apollon ve Daphne
Kutsal ağacı Defne’dir. Çünkü Apollon Daphne ye aşıktır. Peşinden ısrarla koşmuştur. Mitlerdeki bazı anlatımlarda Daphne bakire kalmaya yemin ettiği için Apollon’dan kaçar. Apollon’un kızkardeşi Artemis’ten kendisini saklamasını ister. Artemis’te Daphne’yi bir ağaca dönüştürür ve onu gizler. Diğer bazı anlatımlar ise işe Eros’un karıştığını anlatan bir hikayedir.
Apollon Okçu, Likya’lı ve Vulturus’tur. Gümüş yayın efendisi olarak bilinen Apollon’un Anadoluda okçuluğun önem verilmesi de bu nedenledir. Truva filmini izleyenler Truvalıların okçulukta ileri olduklarını ve Apollon tapınaklarını görmüşlerdir. Likya’lı olması ve Anadolu’lu olması doğup büyüdüğü topraklardan dolayıdır. Lyk yani ışıkla özdeş olması buradan kaynaklanır. Tıp ve iyileştirici olması veya hastalık verici olması da meşhur olan Apollon’un çocuklarından birinin adı Asklepios’tur. Şifa & sağlık tanrısı olarak bilinmektedir.
MEDUSA ve APOLLON TAPINAĞI
Medusa’nın Apollon Tapınağı olması kehanet bilicilerinin ihtiyacı olan bir nedenle olmamalı. Luvi uygarlığına ait izler bulduğumuz şu günlerde Hititçe’de Luvi olarak geçen Batı Anadolu halkının M.Ö. 4 binli yıllara kadar Mitoloji’nin kökleri oluşuyor. Bugün Mitoloji desek de bu geçmişten din ve inanışlardan oluşan birikimdir. Işık halkı ışık tanrısı luvilerin dinini bugün mitoloji olarak biliyoruz belkide.
Apollon Tapınağı Üstten görünüm için tıklayınız!