SERAPEİON (KIZIL AVLU)
Kızıl Avlu Serapeion adlı yapı ihtişamı ve özellikleri ile oldukça farklıdır. Antik kent müzesinden aşağı indiğinizde karşınıza Kurtuluş Camii ve arkasında devasa bir yapı hemen gözünüze çarpacaktır. Altından geçen dere ve devasa yükseklikte tuğla duvarları ile önemli bir antik zenginliktir. Yapının mimari şekli Anadolu’da çok sık rastlanmayan bir biçimde yapılmıştır. Restorasyon delisi Hadrianus’un kendi yaptırdığı eserlerden biridir.
Yapının Mısır tanrısı olarak bilinen Serapis adına yapılmış olması nedeniyle ismini buradan almaktadır. Yapılış yeri ve şekli ile ilginç olan yapı Selinos nehrinin tam üzerine yapılmıştır. Yapımı sırasında nehrin suyu tonozla bir baraj gibi kapatılmış ve bugün alttan nehrin geçtiği tüneller hazırlanmıştır. Yapının ilk halinin mermer olduğu bilinmekte ancak sonraki restorasyon kırmızı tuğla yapılmış ve bugün halk tarafından bu nedenle Kızıl Avlu olarak bilinmektedir. Anadolu’da yapılan en yüksek tavanlı tapınaklardan biri olması dönemi açısından önemlidir. İlk yüksekliği 25 m olan yükseklik şu an 19m yıkımlardan sonraki halidir. Mısır tanrıları adına yapılan sütunların Isıs ve Serapis adına olduğu düşünülür. İçerisinde yer aldığı söylenen devasa heykelden bugün izler yoktur. Muhtemel Anadolu’yu her dönem baskın veyıkımları ile talan eden Persler tarafından yıkılmıştır.
Bergama Bazilikası veya Havari Yuhanna Kilisesi olarak bir dönem bilinmesi tam doğru bir bilgi değildir. Gerçek adı Serapis tapınağı daha doğru bir yaklaşımdır.
Kızıl Avlu Serapeion 270 metreye 100 metre gibi bir alana kurulmuş. Pagan kültüründe yaşayan Roma’dan Mısır’a bir atıf niteliğinde tapınaktı. Roma’ya Hristiyanlığın sıçraması pagan inanışın ve Mısır inanışlarının sonunu getirmiş ve bu tapınak da bir çok tapınak gibi Hristiyanlık döneminde Kiliseye çevrilmiştir.