San Angelo Kalesi
Vatikan’dan hemen sonra San Angelo Kalesi karşımıza çıkıyor. Kale nehrin kenarında oldukça şık bir görünüme sahip. Meşhur imparator Hadrianus ve ailesinin mozolesi olarak yapılan bölüm, zamanla kent duvarları ile birleştirilmiş ve orta çağda korunaklı bir kaleye dönüştürülmüş.
Vatikan’dan kaleye Papaların geçiş yapmasına olanak sağlayan bir kaç geçit bulunuyor. Karışıklık dönemlerinde Papaların bu geçitlerden kaleye geçiyorlarmış. Kale adını ise ”Kutsal Melek veya Aziz Melek” Papa Gregorius’un burada Melek Mikael’i gördüğünü söylemesinden sonra bu adı almıştır. Zamanla Mikail’in bu kaleyi koruduğuna inanan halk tarafından Kutsal melek kalesi olarak adlandırılmıştır.
Kalenin hemen önünde Tiber nehrinin karşısına geçmeye olanak veren Hadrian köprüsü yer almaktadır.
San Angelo Kalesi Şehzade Cem’in esir olarak tutulduğu kale olması nedeniyle Osmanlı döneminde de bir dönem yazışmalarda konu olmuş bir kaledir.
San Angelo Kalesinin sırrı nedir?
Papalık Sarayı olarak kullanılan kalede yapılan geçitlerden bazıları ile bilgiler mevcuttur. 1277’de kaleyi Vatikan’a bağlayan gizli ve üstü kapalı bir geçit olan Passeto di Borgo eklenmiştir. Papalık Sarayı olarak kullanıldığı dönemde avluda yapılan infazlarla hapishane olarak da hizmet vermiştir.
Kalenin adı kimilerine göre üzerine 1753’te yapılan Başmelek Aziz Michael heykelinden almıştır.
Hadrian’ın Mozolesinden Castel Sant’Angelo’ya dönüşüm
İlk yapı MS 2. yüzyılda İmparator Hadrian dönemine tarihlidir. Kalenin alt kısmında görülebilen mezarını barındırmak için inşa edilmiştir. Diğer bazı imparatorların da mozolede mezarları vardı. Birkaç yüzyıl sonra devasa yapı askeri bir kaleye dönüştürüldü.
Kale, Vatikan Şehri yakınlarındaki Tiber Nehri’nin sağ kıyısında yer alır. Rönesans döneminde yapılmış heykellerle kaplı Sant’Angelo Köprüsü’nü geçerek ulaşılabilir .
Kale, Roma inşaatının sarma rampası ile beş katlıdır. İkinci katta hapishane hücreleri ve işkence odası, üçüncü katta avlular ve bir şapel, dördüncü katta Papalık daireleri, beşinci katta hazine ve kütüphane bulunmaktadır. En üstte, hem Roma’nın hem de Vatikan’ın muhteşem manzarasına sahip büyük bir terasın yanı sıra bir kafe bulunmaktadır. Öğle yemeği için erken gelirseniz, Aziz Petrus Bazilikası‘nın harika manzarasına sahip bir masa kapabilirsiniz. Fiyatlar abartı değil ve kahvesi güzeldi.
