Termessos Antik Kenti
GÜLLÜK DAĞI
Likya bölgesi ile Phampilya bölgesi arasında varsayılan bir sınırı oluşturur. Türkiye’nin en büyük geçmiş hazinelerindendir. Ayakta kalan antik kentler arasında en iyi durumda olanlardan biridir. Antalya’nın 30 km kuzeybatısında Korkuteli Elmalı yolu üzerindedir. 1200 metreye yakın rakımda ve dağın güneydoğu tarafındaki doğal plato oluşumu üzerine kuruludur.
Güllükdağı Milli Park sınırları içinde yer alır. Termessos Antik Kenti tabelasından sonra Anayoldan ayrılıp bir süre devam eden virajlı bir yol Ören yerinin otopark alanına kadar sizi götürür. Araç bırakıldıktan sonra da Kray Yolu olarak bilinen patikadan 15 dakika kadar bir yürüme mesafesi ile Agora çevresine ulaşılır.
Kent halkı Phampilya olarak bilinmesine karşın kullandıkları lehçeler ile Psidia bölgesinden oldukları bilgisi daha baskın bir tezdir.
Termessos tiyatrosu doğal oluşumlu iki tepenin arasına inşa edilmiştir. Dağlık arazinin ortasında bugün bile ses dağılımı açısından şaşırtıcı bir şiirselliğe sahiptir.
Kent tarihinde Homeros metinlerinde yer alan Bellerophontes öyküsünde adı geçer. M.Ö. 333 yılında İskender ile tanışan kent halkının cesareti İskender’i derinden etkilemiş ve onlara dokunmadan kentten ayrılmıştır. Kentin sonraki dönemlerde imar değişimine bakarak Roma ve Bizans dönemlerindeki izlerinden anlaşılmaktadır. Sarp bir alanda oluşu ve kendi içine dönük bir halkın olması kentin zaman içinde önemli bir yer olma özelliğini yitirmesine neden olmuştur.
Termessos Antik Kenti gezisi için gelenleri ilk etapta karşılayan agora bölümü yanında Bergama Kralı Attalos II. nin yaptırdığı Attalos Stoası yer alır.